MEYDANA GELEN KAZADA SORUMLU TUTULABİLMEK İÇİN GENEL ŞARTLAR NELERDİR?
Hukukumuzda sorumluluğu genel anlamıyla “bir kişinin uğradığı zararı gidermekle yükümlü tutulduğu hukuksal ilişki” olarak tanımlayabiliriz. Genel hükümler bir yana dursun özel hükümler içeren Karayolları Trafik Kanununa göre sorumluluğun genel şartlarından bahsetmekte fayda var. Öncelikle zararın varlığı şarttır. Zarar, trafik kazalarında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına neden olunduğunda ortaya çıkmaktadır. Zarar bir şeyin bütünlüğünde, değerinde, miktarında azalmayı yada değer veyahut miktar artışından yoksun kalmayı ifade etmekle birlikte kişinin kişilik değerlerinde, malvarlığında oluşmasıyla da gerçekleşebilir.
KTK m.85 “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa..” şeklinde hangi zarar türlerinin bu kanun kapsamında istenebileceğini belirlemiştir.
Manevi Zarar Nedir?
Manevi zarar, kişinin kişilik değerlerinde örneğin vücut bütünlüğü, şeref ve itibarı, ticari itibarı, özel hayatı kapsamında oluşan zarardır. Zarar kişide derin bir ızdırap ,elem, kedere neden olduğunda manevi zararın varlığından söz edilebilir. Maddi zarar ise destekten yoksun kalma tazminatı ,tedavi masrafları, tedavi süresince çalışamamaktan doğan gelir kaybı, çalışma gücünde azalma nedeniyle oluşan gelir kaybı, araçta taşınan eşyalarda tahrip, kayıp, hasara uğrama nedeniyle istenen tazminatlarda karşımıza çıkmaktadır. Ölüm nedeniyle doğan bütün zararlar KTK kapsamında istenebilir.
Motorlu araç ile bir kimsenin ölümüne neden olunması sonucunda ölenin desteğinden mahrum kalanlar zarara uğramış olduğundan destekten yoksun kalma tazminatına hak kazanırlar. Adam öldürülmesinden doğan zararları talep edebilecek olanlar; ölenin yakınları, yani sürekli olarak ekonomik yardımda bulunduğu annesi, babası, kardeşleri, eşi ve çocuklarıdır. Destek kaybından doğan zarar, ölenin yaşı, mesleği, yaşama ve çalışma süresi, gelir durumu, kişilere yaptığı yardım miktarı gibi durumlar göz önünde bulundurulmak suretiyle hesaplanır.
Kaza sonucu kişinin yaralandığı durumlarda ise meydana gelen tedavi giderleri, tedavi süresince çalışmadığı için doğan gelir kaybı, çalışma gücünde azalama meydana geldiği için oluşan gelir kaybı KTK kapsamındaki zarar kavramının içerisindedir.
Trafik kazası sonucu kişinin malvarlığındaki bir şeyin yani eşyanın tahribi, kaybedilmesi, hasara uğraması söz konusu olabilir. Örneğin araçta oluşan hasarın onarımı için gereken bedel ve tahribe uğrayan araç niteliğine benzer bir aracı sağlamak maddi zarar kapsamındadır. Veyahut tahrip edilen araç ticari nitelikte ve kişiye kazanç sağlayan bir araç olduğundan kaza sonrası süreçte çalışmamasından doğan gelir kaybını talep etmek de KTK kapsamındadır. Dolayısıyla bir kaza meydana geldiğinde fiili olarak zarara uğrayan şeyin tahribatının giderilmesi, hasarın onarılması karşı taraftan talep edilebilir.
Madde hükmüne bakıldığında trafik kazası sonucu oluşan zararın karşı taraftan istenebilmesi için kazanın trafik kazası olması gerekmektedir. Trafik kazası; karayolu üzerinde hareket halinde olan bir veya birden fazla aracın karıştığı ölüm, yaralanma ve zararla sonuçlanmış bir olaydır. Dolayısıyla trafik kazasının karayolunda (KTK m.3/taşıt trafiği için faydanılan yerler) veyahut karayolu sayılan yerlerden (KTK m.2/2) olması gerekmektedir. Ayrıca kazaya, hareket halindeki bir veya daha çok aracın sebep olması ,olay sonucunda da bir kişiye veya eşyaya ilişkin bir zarar doğması gerekmektedir. Burada kaza ile zarar arasında illiyet bağı bulunması önem arz etmektedir. Kaza sonucu meydana gelen zararın karşılanması bakımından zarara uğrayan kişilerin zararlarını karşılayabilmesi için gerekli yasal yolu takip ederken hukuki destek almaları önemlidir.