Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yolu İle Takip
Kambiyo sentlerine özgü haciz yolu ile takip elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı kişilerin başvurduğu bir ilamsız icra yoludur. Alacağı kambiyo senedine bağlı kişi isterse genel haciz yoluyla takip yapar isterse kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapabilir. Peki kambiyo senedi nedir? Kambiyo senetleri Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenmiş olan poliçe, bono ve çekten ibarettir. Günümüzde ticari alış-veriş içerisinde kambiyo senetlerinden senet kullanılmaktadır.
Hamil nedir? Hamil kambiyo senedini kanunlara uygun bir şekilde elinde tutan kişidir. Kambiyo senedinin alacaklısı o senedin yetkili hamilidir. Yetkili hamilin belirlenmesinde senedin üzerinde “düzgün ciro zinciri” olması önemlidir. Düzgün ciro zinciri ciroların lehtardan itibaren son hamile kadar tam ve ardı ardına sıralı biçimde işlenmesidir. Yani senet üzerine baktığımızda ciro zincirine göre hamil olması gereken kişi senedi elinde bulunduruyorsa yetkili hamil belirlenmiş demektir. Eğer kambiyo senedi ciro edilmemişse yetkili hamil lehtar yani senet metninde senet bedelinin kendisine ödenmesi yazılı olan kişidir. İlk ciroyu lehtarın yapması gerekir. Lehtarın cirosundan sonra senedi devralan hamiller yetkili hamil sayılırlar. Ancak ilk ciro lehtara ait değilse ciro zinciri düzensiz demektir.
Kambiyo senedinin borçlusu senedin türüne göre değişiklik göstermektedir. Poliçede sorumlu tutulabilecek kişiler poliçeyi kabul eden muhatap olan asıl borçlu ve asıl borçlu dışında imzası olan diğer kişiler yani başvuru borçlularıdır. Bonoda asıl borçlu bonoyu düzenleyen ve asıl borçlular dışında imzası olan herkes başvuru borçlusu olarak sorumlu olur .Çekte ise borçlu keşideci(çeki düzenleyen),cirantalar,bunlar lehine aval verenler ve bunların yetkisiz temsilcileridir.
Kefalet ve Aval Arasındaki Fark Nedir?
Kambiyo senetlerinde senette bulunan kişilerin bedeli ödemesi hususunda mali açıdan bir güvensizlik söz konusu olduğunda senedi alacak kişiler ek teminat isterler. İşte bu teminat noktasında kefalet ve aval terimleri karıştırılmaktadır. Terimlerin tanımlarını şu şekilde yapabiliriz.
*Aval,kambiyo senedinde bedelin ödenmesini tamamen veya kısmen teminat altına alan bağımsız ve asli nitelik taşıyan taahhüttür. Aval üçüncü bir kişi veyahut poliçede imzası bulunan bir kişi tarafından verilebilir. Aval veren kişi kim için taahhüt altına girmiş ise onun gibi sorumlu olur. Kimin için verildiği belirtilmemiş ise de aval,düzenleyici için verilmiş sayılır. Aval veren kişi senet bedelini öderse taahhüt altına girmiş olduğu kişiye, senet gereğince sorumlu olan kişilere karşı haklarını elde eder. Aval “aval içindir” ibaresi ile kambiyo senedi üzerine yazılır ve aval veren kişi tarafından imzalanır. Avalistin sorumluluğu müteselsil sorumluluktur. Muhatap ve düzenleyen haricinde senet üzerinde atılan her imza aval şerhi sayılır. Aval için yalnızca imza yeterli olduğundan şirket temsilcisi tarafından düzenlenen bir kambiyo senedinde şirket temsilcisinin şahsen borçtan sorumlu olabilmesi için şirket kaşesi dışında ayrı bir imzasının bulunması yeterlidir. Senetteki her iki imza da şirket kaşesi üzerine atılmış ise burada artık avalden bahsedilemez.(HGK,05.10.2011,E.2011/12-480,K.2011/598;12.HD,01.10.2018 ,E.2018/3266 ,K.2018/8852)
*Kefalet ise yazılı olması şartı yanı sıra mutlaka asıl borç senedi üzerine gösterilmesine gerek yoktur. asıl borçlu borçtan sorumlu değilse kefil olan kişide borçtan sorumlu değildir. Ve kefil asıl borçluya karşı kişisel defilerinden yararlanabilir. Kefilin sorumluluğu müteselsil sorumluluk değil ikincil derece bir sorumluluktur.
Çek karşılıksız çıkarsa ne olur?
Muhatap bankada karşılığı kısmen veyahut tamamen bulunmayan bir çek düzenleyen kişi, çekin karşılıksız kalan bedelinin %10’unu ödemekle yükümlüdür. Ayrıca hamilin bu yüzden uğradığı zararı da tazmin eder. Çeki keşide eden kimsenin bu çekin karşılığı olan miktarı ibraz süresi içerisinde muhatap bankada bulundurması gerekmektedir. Burada aval veren kişi varsa kimin için taahhüt altına girmişse onun gibi sorumlu olur. Keşideci ve keşideci lehine aval veren kişi dışındaki cirantalar çek tazminatından sorumlu değildir.
Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre takip dayanağı olan senedin teminat senedi olduğu iddiası hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle veyahut takip dayanağı olan senede açıkça yollama yapan İİY m 169/a-1 de sayılan yazılı belgelerden biri ile kanıtlanmalıdır. Teminat ilişkisi yalnızca bu ilişkinin tarafları arasında ileri sürülebilir. Dolayısıyla bu hususları göz önüne alarak teminat olarak verilen senedi takibe koymak daha mantıklı olacaktır.
Takibe konu kambiyo senedinin gerçek bir borç için değil teminat senedi olarak verildiği le karşılamaktayız. Takip dayanağı senedin ön veyahut arka yüzünde “Bedeli Teminattır” veya “Teminat senedidir.” Ya da “Teminat senedidir kullanılamaz” ibaresinin bulunması senedin neyin teminatı olarak verildiği hususu senette açıklanmadığı veya ayrı bir belge ile ispatlanmadığı sürece onun kambiyo senedi niteliğini etkilemez ve takibin iptalini gerektirmez.(HGK,11.02.2020,E.2017/12-743,K.2020/129; 12.HD.09.06.2006, E.2006/9668, K.2006/12385)
YETKİ: Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte yetkili icra dairesi HMK’da yetkiye ilişkin hükümlerin kıyasen uygulanması ile bulunabilir. Kural olarak yetkili icra dairesi borçlunun yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki icra dairesidir. Birden fazla borçlu varsa borçlulardan birinin yerleşim yerinde de takip başlatılabilir. Kambiyo senedi alacaklısı kendi yerleşim yerinde takip yapamaz. İstisna olarak tarafların icra dairesi hakkında yaptıkları yetki sözleşmesi ile yetkisiz olan bir icra dairesi yetkili kılınabilir. Yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuksal ilişkinin belli, belirlenebilir olması ve yetkili kılınan icra dairesi gösterilmiş olmalıdır.
TAKİBİN AŞAMALARI
Alacaklı,takip talebinde kambiyo senedinin cinsi,tarihi ve numarasını yazmalıdır.Ayrıca borçlu aleyhine iflas yollarından hangisini istediğini bildirerek ve takip talebine kambiyo senedinin aslını ve borçlu sayısı kadar bir örneğini eklemek zorundadır. Takibin dayanağının kambiyo senedi olduğunu düşündüğümüzde asıl alacağa işletilecek olan faiz türü olarak avans faiz oranının uygulanması talep edilebilir. Ticari işlerde temerrüt faiz oranı işletilir.
İcra müdürü alacaklının takip talebinin yasal unsurlarını taşıyıp taşımadığını, senedin kambiyo senedi olup olmadığını, takipte bulunan alacaklının yetkisini ve senedin vadesini re’sen inceler. Takip talebinde eksiklik olmaması durumunda icra müdürlüğü hemen borçlu ya da borçlulara Örnek 10 ödeme emri gönderir. Borçluya ödeme emri kanuna uygun şekilde ulaştıktan sonra 10 günlük ödeme süresi bulunmaktadır. Eğer borçlu takip dayanağı senedin kambiyo niteliğinde olmadığını düşünüyorsa 5 gün içerisinde icra mahkemesine şikayet etme hakkı vardır. Borçlu borcu olmadığını veya borcun itfa edildiği veya mehil verildiği veya alacağın zamanaşımına uğradığını veya yetki itirazı olduğunu iddia ediyorsa nedenleri ile birlikte 5 gün içerisinde icra mahkemesine bir dilekçe ile takibe itirazda bulunabilir.
Borçlu süresi içerisinde itiraz etmezse veya yapılan itiraz üzerine takip durdurulmuşsa bile itirazı reddedilmişse takip kesinleşir. Bu nedenle borçlu olarak takibe itiraz etseniz bile icra mahkemesi tarafından takibin durdurulması kararı verilmediği sürece takibin durmayacağı hususunu atlamamanız çok önemlidir.
Kambiyo Senetlerinde Ödeme Emrine Nasıl İtiraz Edilir?
Borçlu ödeme emrinin kendisine tebliğinden sonra 5 gün içerisinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak ödeme emrine itiraz edebilir. Bu süre hak düşürücü süre niteliğindedir. Borçlu ödeme emrinin kendine tebliğinden itibaren 5 günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmez ise takip kesinleşir. Takibin kesinleşmesi üzerine borçlunun ayrıca 5 gün daha borcu ödeme süresi vardır. Eğer borçlu bu süre zarfında da ödemezse alacaklı mallarının ödenmesini isteyebilir. Ödeme emrine itiraz imzaya ve borca itiraz şeklinde ayrılmaktadır.
- İmzaya İtiraz
Borçlu kambiyo senedinin altındaki imzanın kendisine ait olmadığını düşünüyorsa bunu ayrıca ve açıkça anlattığı bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirerek imzaya itiraz etmelidir. Mahkeme, imzaya itirazı Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre öncelikle senedin düzenleme(keşide) tarihinden önceki borçlunun uygulamaya elverişli imzalarını taşıyan belgeleri düzenleme tarihi en yakın tarihli olanından başlayarak karşılaştırmaktadır. Uygulamaya elverişli imza örneği taşıyan herhangi bir belge temin edilemezse borçlunun duruşmada uygulamaya elverişli imza ve yazı örnekleri alınarak incelenir.(12.HD,24.09.2013,E.2013/20328,K.2013/29785)
Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre fotokopi üzerinden borçlunun imza incelemesi yapılması mümkün değildir. Dolayısıyla borçlunun uygulamaya elverişli imzalarının bulunduğu belge asıllarının getirtilerek inceleme yapılması gerekir.(12.HD,30.05.2017,E.2016/16016,K.2017/8361)
Senette düzeltme yapılmış ise bunun borçlu(keşideci) tarafından paraf edilmesi gerekir. Bu nedenle senet üzerindeki değişikliklerin geçerli olabilmesi için düzenleyen tarafından imza veya paraf edilmek suretiyle onaylanması gerekmektedir. İnkar edilen imzanın borçluya ait olduğunu ispat yükü alacaklıdadır. Eğer icra mahkemesi yaptığı inceleme sonunda inkâr edilen imzanın borçlunun elinin ürünü olmadığı sonucuna varırsa yani borçlunun imzaya itirazını kabul ederse takip durur. Senedi takibe koyan alacaklının kötü niyetli veya ağır kusuru da bulunduğu taktirde alacaklıyı takibe konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın %10’u oranında para cezasına mahkum eder.
Eğer icra mahkemesi inceleme sonunda imzanın borçluya ait olduğu kanaatine varırsa itirazın reddine karar verir. Takip daha önce geçici olarak durdurulmuşsa itirazın reddi ile birlikte takibe devam edilir. Borçlu sözü edilen senetteki imzasına haksız yere itiraz ettiği için takibe konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına ve takip konusu alacağın %10’u oranında para cezasına mahkum edilir.
- Borca İtiraz
Borca itiraz imzaya itiraz dışında kalan tüm itirazlardan ibarettir. Örneğin borçlu borcun olmadığını,ödendiğini, borcun ertelendiğini ,zamanaşımına uğradığı iddialarında bulunabilir. Yada borçlu mirastan dolayı kendisine karşı takip başlatılmışsa mirası reddettiğini ve dolayısıyla borcun kendisine karşı ileri sürülemeyeceğini ödeme emrine 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesinde ileri sürerek itiraz edebilir. Borçlu, senedin cebir ve tehdit yoluyla elde edildiğini sürmüş ise bu itiraz da borca itiraz niteliğindedir. Borca itiraz satıştan başka icra işlemini durdurmaz. Dolayısıyla borçlu, itiraz dilekçesine borcun olmadığı veyahut ödendiği, zamanaşımına uğradığı gibi benzer iddialarını desteklerse icra mahkemesi itirazın esası hakkında karar verilene kadar takibi geçici şekilde durdurma kararı verebilir. İcra mahkemesi duruşmalı şekilde yapılan itirazı inceler ve tarafları duruşmaya çağırır. Burada dikkat edilmesi gereken husus duruşmaya alacaklı/vekili veya borçlunun gelmeme durumudur. Alacaklı veya vekili duruşmaya gelmez ise icra mahkemesi takibin itiraz edilen kısmı için geçici olarak durdurulmasına karar verir. Eğer borçlu duruşmaya gelmezse borçlu yokluğunda borca itiraz incelenmeye devam edilir. Her iki tarafın da duruşmaya gelmemesi söz konusu olursa dosya işlemden kaldırılır. İcra mahkemesi yaptığı incelemede borçlunun yetki itirazını haklı bulursa itirazın kabul eder ve takibin başladığı icra dairesinin yetkisizliğine, borçlu hakkında düzenlenen ödeme emrinin iptaline varsa ödeme emrine dayanılarak yapılan icra işlemlerinin örneğin haciz vb. kaldırılmasına, karar kesinleştikten sonra yetkili icra dairesine gönderilmesine karar verir.
**İcra mahkemesi yaptığı borca itiraz incelemesinde borcun olmadığının veya itfa ve imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat edilmesi durumunda itirazı kabul eder. Borca itiraz incelemesinde tarafların ticari defter ve kayıtları incelenerek sonuca gidilemez.(12.H.D.,11.06.2009,E.2009/4572,K.2012/12579)Mahkeme borçlunun ibraz ettiği belge sonucu itirazın haklı olduğu kanaatine varırsa itirazı kabul eder ve söz konusu ibraz ettiği belgenin ilişkin olduğu değer veya miktarın %10’u oranında alacaklıyı para cezasına mahkum eder.
**Zamanaşımına ilişkin itirazlarda ise icra mahkemesi alacaklının takibe konu olan senetteki tarihe göre borçlunun zamanaşımı itirazını yerinde görür ve alacaklı da zamanaşımının kesildiğini veyahut durduğuna ilişkin resmi veya imzası ikrar edilmiş belge sunamaz ise itirazın kabulüne karar verir. Kambiyo senetlerinde örneğin çekte zamanaşımı 3 yıldır. Yeni düzenleme ile 03.02.2012 tarihinden önce ibra süresi dolan çeklerde 6 ay ,ibraz süresi bu tarihten sonra dolan çeklerde ise 3 yıl olarak düzenlenmiştir. Bonodan doğan istemlerde ise vadenin geldiği tarihten itibaren 3 yıl geçmekle zamanaşımı dolmaktadır. Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takiplerde takip kesinleşmesinden önceki devrede zamanaşımının gerçekleştiğine dair iddialar borçlu tarafından ödeme emrinin tebliğinden itibaren5 günlük yasal süre içerisinde icra mahkemesine yapılmalıdır. Eğer takip kesinleştikten sonra böyle bir iddia varsa borçlu şikayet yolu ile süreye tabi olmaksızın ileri sürebilir. İtiraz kabul edilirse icranın geri bırakılmasına karar verilir. İtirazın kabulü ile takip durur. İcra mahkemesi aksi kanaatte ise itirazın reddine karar verir ve itirazın reddi kararı ile birlikte alacaklı takibe devam edebilir.
KAMBİYO ŞİKAYETİ
Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte genel şikayet yolu ve özel şikayet yolu olmak üzere 2 şikayet yolu bulunmaktadır.
- Genel şikayet yolu ,borçlunun ödeme emrinin kendisine tebliğinden sonra özel şikayet sebeplerine dayanmayan sebeplerini icra mahkemesinde ileri sürebilir. Bu kapsamda senedin vadesinin gelmediği veya senet aslının icra müdürlüğüne verilmediğine dair şikayetleri genel şikayet sebebi sayılmaktadır. Genel şikayet sebeplerinden olan icra müdürlüğü tarafından vadesi gelmeyen senede dayanılarak ödeme emri gönderilmesi, senedin aslı ya da çeklerde kısmi ödemede onaylı örneği icra müdürlüğü kasasına verilmeksizin ödeme emri gönderilmesi de 7 günlük şikayet süresine tabidir.
- Özel şikayet nedenlerinden olan ve genellikle ileri sürülen neden, alacaklının takip hakkının bulunmamasıdır. Yani kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapılabilmesi için alacaklının kambiyo senedinden yetkili hamili olması,borçlu olan kişiye karşı takip başlatılması gerekmektedir. Bu şartlar sağlanmaksızın takibe başlanılmış ise borçlu 5 gün içerisinde icra mahkemesine şikayet yolunu kullanabilir. İkinci bir neden ise senedin kambiyo senedi niteliğini taşımamasıdır.Senet kambiyo niteliğine haiz değilse borçlu 5 gün içerisinde icra mahkemesine şikayet edebilir.